Boşanmanın Eşiğinden Dönmek Mümkün mü? Uçurumun Kenarından Geri Adım Atmak
Evin içinde buz gibi bir sessizlik. Bir zamanlar kahkahalarla çınlayan duvarlar, şimdi söylenmemiş kelimelerin ve hayal kırıklıklarının ağırlığı altında eziliyor. Aynı çatı altında yaşayan iki yabancıya dönüşmüşsünüz. Belki de o korkunç kelime telaffuz edildi bile: "Boşanma." Artık her şeyin bittiği, geri dönülmez bir yola girildiği hissi kalbinize bir hançer gibi saplanıyor.
Bu, bir evliliğin gelebileceği en karanlık, en umutsuz nokta. Tam o uçurumun kenarında dururken, ayaklarınızın altında toprak kayarken, içinizdeki cılız bir ses yine de sorar: "Gerçekten bitti mi? Buradan geri dönmenin bir yolu yok mu?"
Cevap, sandığınızdan daha karmaşık ve umut dolu olabilir. Evet, boşanmanın eşiğinden dönmek mümkündür. Ama bu, sihirli bir değnekle olmaz. Bu, enkazın altına bakıp orada kurtarılmaya değer bir şeyler olup olmadığını görme cesaretini gerektirir.
Neden Bu Uçurumun Kenarına Geldiniz?
Hiçbir ilişki bir gecede bu noktaya gelmez. Bu, aylar, hatta yıllar boyunca biriken küçük anların sonucudur:
● Duyulmayan çığlıklar: İhtiyaçlarınızı defalarca dile getirdiniz ama bir duvara çarptınız.
● Kırılan güven: Belki bir aldatma, belki de tutulmayan sayısız söz... Güven, bir kez çatladığında her şeyi sarsar.
● "Biz" yerine "Ben": Ne zaman takım olmayı bırakıp ayrı ayrı savaşmaya başladınız?
● Hayatın Yükü: Maddi sıkıntılar, iş stresi, çocukların sorumluluğu derken birbirinize ayıracak enerjiniz kalmadı.
Sebebi ne olursa olsun, ilk adım bu noktaya nasıl geldiğinizi dürüstçe kabul etmektir. Suçlama oyununu bir kenara bırakıp, "Biz bu enkazı nasıl yarattık?" sorusunu sormak gerekir.
Geri Dönüşün İlk Adımı: Ateşkes İlan Etmek
Sürekli devam eden bir savaşın ortasında barış inşa edilemez. Eğer geri dönme ihtimalini değerlendirmek istiyorsanız, ilk yapmanız gereken şey "ateşkes" ilan etmektir. Bu ne anlama geliyor?
● Suçlamayı Durdurun: Bir süreliğine "senin yüzünden" ile başlayan cümleleri hayatınızdan çıkarın.
● Geçmişi Kazmayı Bırakın: Her tartışmada eski defterleri açmak, sadece yaraları kanatır. Şimdilik geçmişi paranteze alın.
● Birbirinize Nefes Alma Alanı Tanıyın: Sürekli bu konuyu konuşmak zorunda değilsiniz. Bazen sessizlik, bağırışlardan daha iyileştiricidir.
Bu ateşkes, ikinize de durumu daha sakin bir kafayla değerlendirme ve "Gerçekten ne istiyorum?" diye sorma fırsatı verecektir.
Enkazı Kaldırmak: Geri Dönüş Yolunda Atılması Gereken 4 Cesur Adım
Ateşkes sağlandıktan sonra, enkazı kaldırma ve altta ne kaldığına bakma zamanı gelmiştir. Bu süreç, inanılmaz bir cesaret ve samimiyet gerektirir.
1. "Neden"i Hatırlayın: Her şeyi bir kenara bırakın ve tanıştığınız o ilk güne, evlenmeye karar verdiğiniz o ana gidin. Birbirinizde ne bulmuştunuz? Sizi ne heyecanlandırmıştı? O temeli, o ilk kıvılcımı hatırlamak, üzerine yeni bir şey inşa etmek için size güç verebilir.
2. Aynaya Bakın (Ama Dürüstçe): Sürekli partnerinizi suçlamak en kolayıdır. Asıl cesaret isteyen, aynaya bakıp "Benim bu enkazdaki payım ne?" diye sormaktır. Ben neyi eksik yaptım? Nerede duyarsız kaldım? Nerede bencil davrandım? Kendi sorumluluğunu almayan birinin, ilişkiyi kurtarması imkansızdır.
3. Profesyonel Bir Tercüman Edinin: Bu noktada olanları bir kenara bırakıp çift terapisinden destek almak faydalı olabilir. Terapist, sizin için savaşmaz; size nasıl daha sağlıklı savaşacağınızı öğretir. Birbirinize söyleyemediğiniz şeylerin tercümanı olur ve o enkazın altından çıkmanız için size bir yol haritası sunar. Bu bir zayıflık değil, evliliğinize verdiğiniz değerin en büyük kanıtıdır.
4. Küçük Adımlarla Başlayın: Roma bir günde inşa edilmedi, sizin yıkılan ilişkiniz de bir günde onarılmayacak. Büyük jestler beklemek yerine, küçük ve samimi adımlara odaklanın. Birlikte içilen bir kahve, suçlama olmadan yapılan 10 dakikalık bir sohbet, içten bir "teşekkür ederim"... Güven, bu küçük ve tutarlı adımlarla yeniden filizlenir.
Önemli Bir Gerçek: Eskisi Gibi Olmayacak, Belki de Daha İyi Olacak
Boşanmanın eşiğinden dönen bir ilişki, asla "eskisi gibi" olmaz. Kırılmış bir kemiğin kaynadıktan sonra daha güçlü olması gibi, bu büyük krizden geçen bir ilişki, eskisinden daha dürüst, daha derin ve daha anlamlı bir bağa dönüşebilir. Artık birbirinizin kırılganlığını biliyorsunuz, birbirinizin karanlık taraflarını gördünüz ve yine de "devam" demeyi seçtiniz.
Uçurumun kenarından geri adım atmak bir seçimdir. Zor bir seçim. Ama bazen, o enkazın altında, kurtarılmayı bekleyen ve her şeye rağmen hâlâ parıldayan bir hazine vardır.
Ahmet Vefa Çetin
Klinik Psikolog Yayın Tarihi:
Meryem Zeynep Çetin